Şeriat Allah'ın koyduğu, inanılmasını ve yaşanmasını emrettiği i'tikadî, içtimaî, iktisadî, hukukî ve ahlâkî kanunların bütünüdür. Yâni şeriat İslâm'dır. Kur'ân'dan ve hadislerden çıkan hayat nizamıdır. Ezelden gelmiş, ebede gidecektir. Şeriat Allah Resulü'nün insanlığa getirdiği rahmet, adalet, merhamet, şefkat, huzur ve saadettir. Dünyayı ve insanı yaratan Rabbü'l-Âlemîn'in her zamanın ihtiyacına cevap verecek genişlik ve zenginlikte değişmez İlahî kanunlarıdır. Şeriat mü'minler için kurtuluş reçetesidir. Onu ilk tatbik eden Allah Resulü, insanlık tarihine misli olmayan bir asr-ı saadet yaşatmıştır. Râşit halifelerin o güzel idareleri, Hz. Ömer'in (ra) o parlak adalet örnekleri şeriatın eseridir. Emevîler ve Abbasîler şeriatın kanunlarına riayet ettikleri nisbette ayakta durabilmişlerdir. Selçuklular ve Osmanlılar şeriat-ı İslâmiyeye uydukları kadar hâkimiyyet sürebilmişlerdir. Avrupa'ya yönelip şeriattan ellerini gevşetince koca Osmanlı Devleti temelden sarsılmaya yüz tutmuş ve düşmanların istediği gibi yıkılmıştır. Zira İslâm düşmanları ulu çınarı devirmek için onun kökü ve temeli olan İslâm şeriatından ayırmaya, uzaklaştırmaya, içten ve dıştan asırlarca çalıştılar ve maalesef muvaffak oldular. Kökleri çürümüş ağaç yaşamaz. Temeli yıpratılmış bir bina uzun ömürlü olmaz. Devletler İlâhî bir nizam üzerine oturtulmazsa çabuk yıkılır. Beşerin kanunları da beşer gibi fânidir, ölür. Allah'ın kanunları bâkîdir. Ona dayanan devletler yıkılmaz. Mukadder olan eceli gelinceye kadar yaşar Kur'ân hizmetkârı Bediüzzaman Hazretleri diyor ki: "Şeriat-ı garrâ, kelâm-ı ezelîden geldiğinden ebede gidecektir. Nefs-i emmârenin is-tibdâd-ı rezîlesinden selâmetimiz, İslâmiyet'e istinat iledir. O hablü'l-metine temessük iledir. Ve haklı hürriyetten hakkıyla istifade etmek îmandan istimdad iledir. Zira Sâni-i Âlem'e hakkıyla abd ve hizmetkâr olanın halka ubudiyyete tenezzül etmemesi gerektir."
"Herkes kendi âleminde bir kumandan olduğundan, âlem-i asgarında cihad-ı ekberle mükelleftir. Ve ahlâk-ı Ahmediyye ile tahalluk ve sün-net-i nebeviyeyi ihya ile muvazzaftır." (bk. Divan-ı Harbi Örfi, Yaşasın Şeriat-ı Ahmedi