Sakallı Nurettin Paşa Kimdir?
21 october 2017 11:39

Müşir İbrahim Edhem Paşa'nın oğludur. 1890 yılında girdiği Pangaltı'daki Mekteb-i Füsun-u Harbiyye-i Şahane'ye girdi. 1893 yılında piyade sınıfının 31. olarak bitirerek Mülazım-ı Sani rütbesiyle mezun oldu.[5] Arapça, Fransızca, Almanca ve Rusça biliyordu.

1893 yılının Mart-Nisan ayları arasında 5. Ordu'ya bağlı 40. Piyade Taburunda görev yaptı. Nisan 1893-Ekim 1898 tarihleri ​​arasında Hassa Ordusu (1. Ordu) karargâhı'nda görev yaptı.[6] 31 Ocak 1895 tarihinde Mülazım-ı Evvel, 22 Temmuz 1895 tarihinde de Yüzbaşı rütbesine terfi etti.

1897 Osmanlı-Yunan Savaşı'nda Başkomutan Ethem Paşa'nın yaverliğini yaptı. Savaştan sonra İstanbul'a döndükten sonra, Birinci Ordu karargâhı'na Harekât Başkanı olarak atandı. Ekim 1898 tarihinde Sultan II. Abdülhamid'in yaverliğine atandı. 1901 yılında, Binbaşı rütbesine terfi yükseltildi. 1901-1902 yılları arasında Bulgaristan Sınır Komutanlığı Kurmay Grubu'nda görev aldı. 1902-1903 yılları arasında da Makedonya'da çetecilerle savaştı. Aralık 1907'de, Selanik'te bulunan 3. Ordu karargâhına atandı. 1907'de Kaymakam (Yarbay) ve 1908'de Miralay (Albay) rütbesine terfi etti. 1908 Jön Türk Devrimi'nden önce, Müşir İbrahim Paşa orduda disiplini kurmaya çalışırken, Binbaşı Cemal Bey ve diğer İttihat ve Terakki üyeleri, Müşir İbrahim Paşa'nın oğlu Nureddin Bey'e yaklaştı ise de İbrahim Paşa oğlunu uyardı. Fakat Nureddin Bey babasını dinlemeyerek, İttihat ve Terakki Komitesi'ne katıldı. (Üyelik numarası 6436[8]) 19 Ağustos 1909 tarihinde Tasfiye-i Rüteb-i Askeriye Kanunu ile rütbesi Binbaşılığa indirildi ve Birinci Ordu'ya bağlı yedek kuvvetlere atandı. Eylül 1909 tarihinde Küçükçekmece Mutasarrıflığı'na atandı. Nisan 1910 tarihinde 77. Piyade Alayı komutan yardımcılığı görevinde atandı. Aynı yıl içinde sonra 83. Piyade Alayı 1. Tabur Komutanlığı'na atandı. Şubat 1911 tarihinde XIV. Kolordu bünyesindeki kuvvetleriyle Yemen'de isyancılarla mücadele ederken Yarbay rütbesine terfi etti. 1913 yılında Balkan Savaşı'nın son aşamasında komutasındaki 9. Piyade Alayı ile Yemen'den döndü ve savaşa katıldı.
Nisan 1914 tarihinde 4. Fırka'nın komutasını devraldı. 14 Nisan 1915'te Irak ve Havâlisi Genel Komutanı Süleyman Askeri Bey'in intihar etmesinden sonra 20 Nisan'da Irak ve Havâlisi Genel Komutanlığı'na atandı. Haziran ayında komutayı aldı. Aynı zamanda bu komutanlığın yanında Basra ve Bağdat Valiliği'ne de atandı.

Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz 6. Poona Tümeni (Hint Tümeni) Bağdat'a ilerlemeye çalışırken 22-23 Kasım 1915'te Selman-ı Pak Muharebesi'ni (Ctesiphon) kazanamayarak geri çekildi ve 3 Aralık'ta Kut'a sığındı. İngilizleri takip eden Nureddin Bey'in komutasındaki Türk birlikleri İngiliz kuvvetlerini Kut şehrinde kuşatma altına aldı. Günlerce süren kuşatma sonucunda İngiliz kuvvetleri, 13 general, 481 subay ve 13.300 askeriyle birlikte Türk kuvvetlerine teslim oldu. Alman Generalfeldmarschall Colmar von der Goltz, 21 Aralık 1915 tarihinde Bağdat'a geldi. Nureddin Bey'in komutanı olduğu Irak ve Havâlisi Genel Komutanlığı'nın ismini Irak Ordusu olarak değiştirdi. Ordunun yönünü İran'a çevirterek İran'a bir harekât düzenlemek için hazırlıklara girişti. 20 Ocak 1916 tarihinde, Harbiye Nazırı Enver Paşa, Nureddin Bey'in yerine amcası Miralay Halil Bey'i atadı. Nureddin Bey 9. Kolordu komutanı ve 3. Ordu komutan vekili olarak atandı.

Ekim 1916 tarihinde Muğla ve Antalya Havalisi Komutanlığı'na atandı ve Aydın merkezli XXI. Kolordu'nun kurucu komutanlığına atandı. Bu görevlerden sonra 25 Ekim 1918 tarihinde Aydın Vali Yardımcılığı görevine atandı. 1918 yılında Mirlivalığa terfi etti ve Paşa unvanını aldı.
Mondros Mütarekesi'nden sonra Kasım 1918'de, aynı zamanda İzmir merkezli XVII. Kolordu komutanı ve Aydın Vilayeti Valisi olarak atandı. 30 Aralık 1918 tarihinde, İstanbul merkezli 25. Kolordu komutanı olarak atandı. Urla'da isyan çıkınca 2 Şubat 1919 tarihinde tekrar Aydın Valiliği'ne ve Aydın Bölge Komutanlığı'na atandı.

Valiliği sırasında, İzmir'in Sevr Antlaşması uyarınca Yunanlara verilmesine karşı çıkan İzmir Müdafaa-i Hukuki Osmaniye Cemiyeti'ni destekleyerek bir bir direniş komitesi kurulmasını sağladı. Bu faaliyetleri İtilaf Devletleri'ni rahatsız etti. İtilaf Devletleri Osmanlı Hükümeti'ne baskı yaparak, Nureddin Paşa'nın valilik görevinden alınmasını istediler. Nitekim Yunan İşgali'nden kısa bir süre önce 22 Mart 1919 tarihinde valilik görevinden alındı. Yerine önce 11 Mart 1919 tarihinde Kambur İzzet Bey, daha sonra da 22 Mart 1919 tarihinde Ali Nadir Paşa atandı.

Haziran 1920'de Kurtuluş Savaşı'na katılmak üzere Anadolu'ya geçti. 9 Aralık 1920 tarihinde Pontus Rum çetelerine karşı Amasya'da kurulan 10,000 askerden oluşan Merkez Ordusu Komutanlığı'na atandı. İsyanı bastırmak için çok sert önlemler aldı: Amerikan misyonerleri sınır dışı edildi. İsyana destek veren Hristiyan ahaliden birçok kişi vatana ihanet suçundan idam edildi.

1922'de Ali İhsan Paşa'nın görevden alınması sonrasında Refet Paşa ve Ali Fuat Paşa'nın komutanlık teklifini reddetmesi üzerine 29 Haziran 1922 tarihinde 1. Ordu komutanlığına atandı. Bu görevinde Büyük Taarruz'a katıldı. Zaferden sonra Ferikliğe terfi etti.
Hakkındaki çeşitli iddialar Düzenle
Koçgiri İsyanı'nı bastırma şekline ve Kurtuluş Savaşı'nın son günlerinde İzmit'te yazılarıyla milliyetçi cephenin tepkisini çeken gazeteci Ali Kemal'i linç ettirmesine ilişkin tartışmalar sürmektedir. Linç olayı İstanbul'daki İstiklal Savaşı'na muhalif çevrelerin bir anda çözülmesi sonucunu vermiştir. Hatta Vahdettin bu olaydan sonra İstanbul'dan ayrılmıştır. Bazı kaynaklar, bu eski ekole mensup (Kurtuluş Savaşı'nı gerçekleştiren kadronun yaş ortalamasının yaklaşık on yaş üzerindedir) komutanı 1922 İzmir Yangını sorumluluğu ile de bağlantılandırmaktadır.[kaynak belirtilmeli]

İzmir'in geri alınmasından sonra kurulan askeri mahkemede, Milli Mücadele'yi sabote eden, düşmanla müşterek hareket eden bazı yerli ve Rum asıllıları muhakeme ettirmekten çekinmemiştir. Bunlar arasında Islahat Gazetesi sahibi Süreyya ve Efes Metropoliti Hrisostomos da bulunmaktadır.

İşgal döneminde gazetesinde işgal kuvvetlerini metheden ve Milli Mücadeleyi kötüleyen gazeteci Süreyya mahkemece idama mahkûm edilmiş ve cezası infaz edilmiştir. Osmanlı tebaasından olmakla, Yunan işgali sırasında Türklere karşı bariz bir nefret ve bir din adamına yakışmayacak tavırlar sergilemiş olan Hrisostomos ise, Nurettin Paşa'nın makamına çağrılmasını takiben gevşek bir koruma ile Türk mahallelerinin ortasından geçirilmiş ve halk tarafından linç edilmiştir.

18 Şubat 1932 tarihinde, Kadıköy Hasanpaşa Mahallesi, Kızlarağası Çeşmesi Sokak (günümüzde Müverrih Ağa Sokak) 23 no'lu evinde vefat etti. Nazmiye Hanım ile evlendi (soyadı: Türe, ö. 1951) ve Semiha Hanım (1896-1950) ve Memduha Hanım (1904-1970) isimli iki kızı vardı. Semiha Hanım Hüseyin Paşa ile evlendi, Memduha Hanım ise Dördüncü Umumi Müffetiş Vali Korgeneral Hüseyin Abdullah Alpdoğan (1310-P. 12)[20] ile evlendi.

Mezar taşında:

Nureddin Paşa, Selman-i Pak Muharebesi'ni kazanan, Kut'ül-amare'yı muhasara eden kuvvetlere ve Aydın'da 21., İstanbul'da 25., İzmir'de 17. kolordulara, Milli Mücadele'de ise Amasya'da merkez ordusuna ve Afyon'dan İzmir'e giden, İstanbul'un kurtuluşu için İzmit'te toplanan 1. Ordu'ya kumanda etmiş olan general Nureddin İbrahim Konyar'ın mezarıdır. Ruhu daima aziz ve şad olsun. Basra, Bağdad ve İzmir Valiliklerinde bulunmuş ve doğduğu Bursa'dan meb'us seçilmiştir. Müşir İbrahim Paşa'nın oğludur. 1872-18 Şubat 1932

12 Eylül Darbesi'nden sonra oluşturulan, Atatürk Araştırma Merkezi tarafından tespit edilen, Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal Atatürk'ün silah arkadaşı arasında yer alan 50 kişiyle birlikte mezarı Devlet Mezarlığı'na taşınması kararı alındı. Ayrıca Nureddin Paşa, Ferik değil ama Orgeneral (dört yıldızlı rütbe) olarak, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak'ı izleyen dördüncü kişi olarak gösterildi. Ve bu kararlar Genelkurmay tarafından kabul edildi fakat büyük tepki toplaması üzerine mezarının Devlet Mezarlığı'na taşınmasından vazgeçildi.

Author: Turan Sönmez